Kurumsal Hayat sonrası 101. günüm

Engin ÖZÖREN
5 min readApr 11, 2022

16 yılın ardından ilk 100 gün nasıl geçti ?

Photo by Jason Hogan on Unsplash

2006'da Mercedes-Benz ile başlayan kurumsal hayatım arada Philip Morris ve son olarak Pfizer ‘de geçen toplam 16 yıl içinde 7 farklı görev ile bu yılbaşında kendi isteğimle sona erdi.

Türkiye’nin en iyi şirketlerinde geçen bunca yıldan sonra kendi şirketimi kurmak nasıl bir duygu ? Tavsiye eder miyim ? Günler nasıl geçiyor ? Hadi gelin herkesin merak ettiği bu çalışma sistemine birlikte bakalım.

Yeni Hikayem:

Yaptığım iş nedeni ile benim gibi insanların kendi şirketini kurması çok olağan gelebilir. Bu durum sosyal haklar anlamında rekabetçi olmayan bir şirkette çalışıyor olsam daha da hızlı olabilirdi.

Rekabetçi bir maaş, yemek kartı, özel sağlık sigortası, %3 BES ödemesi, sınırsız yakıtlı siyah bir Passat karar vermeyi zorlaştırıyor. Ancak bir yerde cesaretli olmak lazım.

Tanıyanlar bilir ben saatçi bir babanın aile işimiz için kalfa olarak yetiştirdiği; lise dönemlerinde kurslara gitmek yerine okul harici saatçi dükkanımızı açmış birisiyim.

Esnaflıkta bir söz vardır

Gün ayı yer, Ay günü çıkartır.

İşte bu düşünce sistemi insanın bütün hayatı boyunca ne kadar doygun maaşlar alsa bile hep aklının bir köşesinde duruyor.

Çalıştığım kurumlarda dışarıdan gelen ve kendi işini yapan insanlara hep bu durumu sormuşumdur:

Kendi işini yapmak nasıl ?

Burada beni teşvik eden çok az insanla karşılaştım. Çoğu bu fikrimden vaz geçirmek için örnekler verdi:

  • Yarının belli değil
  • İş güvencen yok
  • Çok fazla vergi var
  • Hazır müşterin olması lazım
  • Çevren var mı ?

Tüm bu can sıkıcı ve aslında doğru olanlarla kendimi hazırlama olgusuna hep daha fazla yatırım yaptım. Ayrılık günü hiç bir zaman gelmeyecekmiş gibi hazırlık yapmak ilk önceliklendirmem oldu.

Amacını belirlersen stratejini netleştirebilirsin.

Derslerimde çok fazla işlediğim bu konu için Simon Snek’in Neden ile başla kısa eğitimi benim kutup yıldızım.

Gerçekten ne istiyorum? Dünya’nın en önemli şirketlerinden birisinden sadece ayrılmak mı ? Yoksa başka birşey mi ?

Cevap: Mesaisiz çalışma özgürlüğü. Çalışmamak değil, belki daha fazla ama yarın ne olacağını bilmeden çalışmak.

Sanırım oluyor dediğim an. Unilever — Algida Eğitimi

Bir danışman bana maaşın kadar ekstra gelir elde edene kadar çıkmayı asla düşünme demişti. Pandemi döneminde şirketimin de beni desteklemesiyle dışarıda ilaç haricinde çalışabilme şansı yakaldım. Unilever, BSH, Vestel, TAV teknoloji firmalarında gerçekleştirdiğim projeler kendi başıma iş yapabilme opsiyonun her zamankinden daha mümkün olduğunu anladım.

Neticide artık maaşım ikinci bir gelire dönüşmüştü.

Peki ayrılık için mazotun 22 TL , Doların %50 prim yaptığı ve Rusya-Ukrayna savaşının çıktığı bu zamanlar uygun muydu ? Evet belki de değildi. Ancak ha bugün ha yarın bu durumların hepsi yine yaşanacaktı.

İçimdeki ses ve ailem artık zamanı diyordu.

Sen bunu başaracaksın.

Uzun yıllardır biriktirdiğim dostluklar ve iş birliği yapma teklifleri ile 6 aylık bir geçiş planı ardından tarihler 3 ocak 2022'yi gösterdiğinde ayrılık kararını verdim.

Hazırlık Tamam Geri Sayım Başlasın:

1 yıl yetecek kadar nakit ile ödemelerimi sorunsuzca halledebilecek kadar finansal özgürlük, şirket aracı yerine kendi aracımı ayarlamam benim daha yumuşak bir geçiş yapmamı sağladı.

Pamuk eller cebe, 5 yıl sonra Shell’de kredi kartıyla yakıt almak isimli çalışma.

Pandemi’de iki yıldır uzaktan çalışıp ofis ortamında iyice uzaklamış olmak ve gidilen bir şirket olmaması da manevi olarak çok destekledi.

Ocak ayı takvimim çoktan dolmuştu. Bunda çok büyük bir etken eski şirketimin büyük bir özveri ile eski çalışanının yeni tedarikçisi olmasını kabul etmesi yatıyordu.

Pazartesi ve Salı günleri dolu olan bir danışman tüm günleri boş olan bir danışmana göre diğer şirketler için daha manalıydı. Teşekkürler Elif Güler Çetinkaya 5 senedir birlikte çalıştığım yöneticim ve aynı zamanda yakın arkadaşım. Hep yanımda oldun var ol !.

İlk ay zaten ayrılmamı bekleyen şirketlerle hazırladığım ve anlaşmalar olması sayesinde zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamadım. Neredeyse tam zamanlı çalışmamın iki katı bir görev beni bekliyordu.

Sadece şubat için bir sorun vardı. Sadece 3 günümün dolu olması ülkede yaşanan ekonomik kriz stres olmama neden oldu..

Ancak esnaflıktaki o söz aklıma geldi.

Rızkı veren O’dur. Gün ayı çıkarır.

7 sene önce tanıştığım ve Henkel’de çalışan bir dostumun yazması ile ilk büyük strateji toplantısını hedeflediğim şirketlerden birisi ile yapacak olmam beni rahatlattı.

En sevdiğim işi yapmak. Konseptlere sahip toplantılar tasarlamak

Değerli arkadaşlarım, derslerime giren öğrencilerim; Sizlere kendi işinizi hemen yapmayı ben de diğer danışmanlar gibi tavsiye etMİyorum. Psikolojik olarak dirayetli olmak ve bomboş evde oturmak onca yılın ardından çok zor gelen bir durum.

Belirli bir hacim oluşturmadan çıkmamanızı tavsiye ederim.

İlk 100 gün belki de gelecekteki yıllar için değişecek bende aşağıdaki 10 öğretiyi sağladı:

1- İş yaparken gelecek ajanda kapamaları yapmak için zor olsa da tanıtım faaliyetleri yapmalısınız. Ben ‘’keyifli ve verimli’’ eğitimdi paylaşımları yapmayı pek tercih etmiyorum. Onun yerine sivil toplumda görev almayı daha anlamlı buluyorum.

2- Kesinlikle ilk müşterilerinizi ayarladıktan sonra kendi şirketinizi kurmalısınız. Muhasebe, Bağ-Kur gibi ödemeler çok ağır ve gelir olmadan gider olması insanın canını çok sıkıyor.

3- Danışmanlık gibi işleri yaparken öncesinde masraf merkezlerinizi ayarlamanız gerekiyor. Yoksa gelir vergisi ödemeleri sizleri bekler. Aracınızı şirkete tescil ettirmeli, kiranızı beyan etmeli ve finansman kullanarak harcama yapmalısınız. Sakın elinizdeki vergisi ödenmiş para ile yatırım /harcama yapmayın ! Elinde ki nakit parayla asla bir şey alma! Herşey için kredi kullan.

4- Kazan Kazan bizim sektör için çok önemli. Her işi kendiniz alamazsınız. Gelir paylaşımı modelleri ile çok iyi işler üretip çıkan geliri başkaları ile cömertçe paylaşmalısınız. Yoksa takvim doldurmak çok zor.

5- İnsanlara potansiyel müşteri gözüyle bakmamalısınız. Mesleğimiz paylaşıma dayalı olması sebebiyle mutlaka yardım etmeli bazen bedelsiz etkinliklere katılmak sizleri kitlelerin tanıması için çok önemli.

6- En iyi pazarlama ağızdan ağıza olduğunu anladım. Bugüne kadar hiç reklam bütçem olmadı ya da yaptığım eğitimleri bir yerde paylaşma ihtiyacı hissettmedim. Büyük ustaların bunu hiç yaptığını görmedim. Kuyumcular altınım var diye bağırmazmış :)

7- Kendinize vakit ayrımayı, şirketten ayrılma nedenlerinizi unutmamanız lazım. Artık günlerinizin fatura değeri olması sebebi ile sanki gezilerinizin ekstra bir maliyeti var zannediyorsunuz. Altını çizeyim zannediyorsunuz. Gerçek o değil.

8- Teknolojiye yatırım yapın. Ücretli programlar sizlere çok güzel geri dönüşler sağlıyor. Miro.com için aylık 250tl ücret ödüyorum ancak bu ücretli versiyon benim çok gelişmemi sağladı.

9- Donanıma da yatırım yapın. Bu sene kazancımdan ciddi bir rakamı yeni laptop, tablet ve cep telefonu almak için kullandım. Ancak size kazandırdığı verimlilik ve farkındalık ile teknolojik olarak anda kalmanızı sağlıyor. Birde şirketler buna önem veriyor.

10- Her ay üzerine koya koya gidemeyebilirsin. Ancak ortalama olarak yaptığınız işin değerini yükseltmek için takvim doldurmak ve bir bakıma arz talep dengesini oturtarak değerinizi yükseltmenizi sağlıyor.

Sevgili takipçim, en içten düşüncelerimle biraz meslek sırrı olan meseleleri paylaştım. İstediğin sorular varsa bana her zaman ulaşabilirsin.

Amacınızı bilirseniz, kaybolduğunuzda yeni bir strateji oluşturmak ve opsiyonlarınızı geliştirmek çok daha kolay olacaktır.

Bu süreçte yanımda olan tüm arkadaşlarıma sonsuz teşekkürler.

2022 Fantastik bir şekilde başladın. Bakalım gerisi nasıl olacak.

Sağlıkla, Sevgiyle…

Engin.

PS: 1 sene sonra genel bir gündem değerlemesi yapıncaya kadar bu konuyu kaldırıyorum. Bakalım nasıl bir zaman geçireceğiz.

--

--

Engin ÖZÖREN

Tasarım odaklı düşünce hocası, kurumsal akademi yöneticisi, girişimci ve kitabını yazmak için çıktığı yolda bir Medium Yazarı.