Ispanak Yıkadığın Suyla Balkonu da Yıkamak

Engin ÖZÖREN
3 min readMar 31, 2021

Eskiden ıspanaklar çok kirli olurdu.

Photo by Joanna Derks on Unsplash

Annemi yetişkin bir birey olduğum günlerden beri geri dönüşüme ve sürdürülebilirliğe verdiği desteklerle tanırım. Hoş o bu kelimelerle durumu izah etmese de, ev içinde uyguladığı onlarca yöntem beni bu yazıyla bir şükran göstermemi sağladı.

Annelerimizin ev ortamında kullandığı uygulamalar ilham alabilceğimiz çok güzel örnekleri içeriyor. Şimdilerde evde işlenmiş ve temizlenmiş sebzeler kullanıyoruz. Sebzeler eskisi kadar yabancı cisimlerle gelmiyor. Artık evlerde pirinç ayıklama sahnesi görülmüyor.

Bir sohbet sırasında 90'lı yıllarda evde ıspanak yemeği yapacağı zaman ıspanağı topraklarından bol suyla leğen içinde temizlediğini ve sonrasında bu suyla salondaki balkonu yıkadığını paylaştı.

Hatta yoğurt kabı içine doğradığı domateslerin ve biberlerin son suyunu yağ tenekesinden yapılma saksılara dökermiş. Tohumların doğal çimlenme ile çıktıklarında lezzetleri de şahane olurmuş. Artık yapıyorum ama çıkmıyor diyor. Napalım anne artık tohumlar hibrit.

Model Dilde Anlamı:

Şu yukarıdaki cümlede bugün hayatımızda olan o kadar çok re-use (yoğurt kabı) re-cycle (su) ve up-cycle (yağ tenekesi) terimleri var ki takdire şayan.

Bizler usta makaleleri okuyup kendimize ilham alacakken evlerimizde israf edilmeme durumunu kendimize neden örnek almıyoruz ? Derslerimde bu konuyu kişisel kariyer tasarımda yapılan israfları anlatırken değiniyorum.

Kişisel Kariyer Geliştirme İsrafları

Bir katılımcı 7 yıl keman çaldığını ve artık bıraktığını paylaşıyor. Diğer taraftan I Am, You Are ları geçmiş artık çok az olsa da ingilizce konuşmaya başlamış birisi ben yapamıyorum diye vaz geçtiğini bu dili öğrenemediğini paylaşıyor.

En iyisi olamadığı için yaptığı işlerden vaz geçen insanlar bir kalemde okuduğu okulları bırakıyor, 3–4 sene dayandığı pozisyonunda yeter artık diyerek istifa edenlerle dolu etrafımız.

Annem ıspanakları akan suyun altında yıkamayı tabiki biliyor.

Leğen içinde yıkamanın ve sonra direk lavaboya dökmeyi de biliyor.

Ancak önemli olan biraz daha çabayla yapılan işlerden maksimum faydayı almak, emeği ve ürünü israf etmemek.

İnsanlar yıllarını kariyerlerini hiç gerekli olmayan arabalar alarak israf ediyorlar sonra o araçları 100.000 Km olmadan satma telaşına girip bir kez daha israf ediyorlar. İşte bu durum musluk altında yıkamaya benziyor. Ben bu hatayı 25 yaşında 40.000 EUR bedelle bir aracı taksitle alarak yaptım. Şimdi bu araç 300.000 Km ye geldi ve annemi örnek aldığım için hiçbir şekilde satmıyorum. Lakin ayağımı yerden kesiyor ve büyük bir güvenlik açığı olmaması bu kararımı destekliyor.

Kariyer israfını önlemeniz içine sizlere Anne hamuru değmiş 3 teklif:

1- Hemen yaptığın işlerden vaz geçme adım adım ilerle! Sen yaparsın başarırısın sıkıldıysan istifa et bırak gibi eylemlerin içinde yaptıklarının bir kısmı lavaboya gidecek ! Yapacağın işlerin Maliyet mi Gelir mi getireceğine bak. Haddin olmayan evlerin kredisine girmek yıllarını faize ödemen için bir sebep olacak. Yavaş yavaş büyüt kar topu etkisini kullan.

2- Bir işlem yaparken çıktılarını başka nerde kullanırım diye biriktir. Leğen kullan. Bir yerde yaptığın sunumu komple değiştirmeden bazını kullanıp başka yerlerde de kullanabilirsin. Hikaye temellerini aynı zeminde kurarak çok güzel tasarruf elde edebilirsin.

3- İsraftan kar etmeye bak. Domates biberin yıkama suyundan çıkması için teneke kutulara dökülmesi gerekir. Elbette suyu tasarruf etmek önemlidir ancak bir ek menfaat çıkartılabilirse o zaman nur a’la nur olur. Her daim sana bir ayrıcalık gelmesini bekle.

Daha fazla kazanıyorum o yüzden boşa da harcayabilirim düşüncesi hastalıklı bir düşüncedir. Annem musluktan akan suyun maddi değerini biriktirmesine gereken bir gelir seviyesinde değildir. Ancak bu zihniyet ona ve bizlere aldığımız diğer kararlarda mihmandarlık edeip çok büyük verim artışı olarak geri dönüyor.

Hadi, bu yazıyı okuduktan sonra aç banka hesaplarını ve kredi kartını bir bak yaptığın harcamalardan hangisini israf etmeyebilirdin bir bak bakalım. İnce ele sık doku.

--

--

Engin ÖZÖREN

Tasarım odaklı düşünce hocası, kurumsal akademi yöneticisi, girişimci ve kitabını yazmak için çıktığı yolda bir Medium Yazarı.